Sanayinin Mecburi Rotası

Sanayi, 4.0 kapımıza dayandı; adım adım yaklaşıyor… Bu süreçte kimler ayakta kalacak? Uyum sağlayamayanları ne gibi sonuçlar bekliyor?

Rekabetçilik, verimlilik, hız, daha az fire, daha kaliteli üretim… Nesnelerin interneti, birbiriyle konuşan bağlantılı makineler, akıllı tasarımlar… 18. yüzyılın sonundan itibaren 3 devrimi geride bırakan; yerinde tabirle üretimde taşları yerinden oynatan değişimler de artık yetersiz kalma aşamasında… Sanayi, 4.0 kapımıza dayandı; adım adım yaklaşıyor…

Bu süreçte kimler ayakta kalacak? Uyum sağlayamayanları ne gibi sonuçlar bekliyor? Ar-Ge, inovasyon ve üniversite-sanayi işbirliği gibi gündemden düşmeyecek mi ya da uzun vadeli bir stratejiyle yol haritasını çizmek mi gerekecek?

Tarih boyunca dört büyük endüstriyel devrim yaşandı. 1. Su ve buhar gücünün daha verimli kullanılmasını sağlayan mekanik tezgahların bulunması. 2. Henry Ford'un üretim bandı tasarımı ve elektriğin seri üretimde kullanılmaya başlanması, üretim hattının geliştirilmesi. 3. 1970'lerde üretimde mekanik ve elektronik teknolojilerin yerini dijital teknolojiye bırakmasına sebep olan, programlanabilir makinelerin kullanılmaya başlanması. 4. Siber-fiziksel sistemlere (SFS) ve dinamik veri işlemeye dayalı fiziksel ve dijital sistemler arasında bağlantı.

Sanayi 4.0; Alman Hükümeti’nin imalat gibi geleneksel sanayiyi bilgisayarlaşma yönünde teşvik etme ve yüksek teknolojiyle donatması projesi olarak biliniyor. Proje, Alman Hükümeti’nin ‘Yüksek Teknoloji Stratejisi’ olarak 2011 yılında başlatıldı ve 2013 yılında geliştirilerek bir araştırma gündemine dönüştürüldü. Şu anda Almanya, ABD ve diğer Avrupa ülkelerinin üzerinde odaklandığı konuların başında geliyor. Bir diğer anlatımıyla; siber-fiziksel sistemler ve dinamik veri işleme ile değer zincirlerinin uçtan uca bağlandığı, sanayi devriminin dördüncü evresi.

ANA BİLEŞENLER
4.0’ın temel olarak bilişim teknolojileri ile endüstriyi bir araya getirmeyi hedeflediği belirtiliyor. Ana bileşenlerinden ilki; Yeni Nesil Yazılım ve Donanım. Klasik donanımlardan farklı olarak düşük maliyetli, az yer kaplayan, az enerji harcayan, az ısı üreten, ancak bir o kadar da yüksek güvenilirlikte çalışan donanımlar ve bu donanımları çalıştıracak işletim ve yazılım sistemlerinin, kaynak ve bellek kullanımı açısından tutumlu olması hedefi.

İkinci ve belki de en önemli bileşen ise Cihaz Tabanlı İnternet. Yeryüzündeki tüm cihazların birbiriyle bilgi ve veri alışverişi için kullanıldığı, her türlü araç gerece entegre edilmiş, sensör ve işleticilerle donanmış, internet bağlantılı akıllı elektronik sistem; siber-fiziksel sistemler.

Üretim sürecinde fabrikalardaki makinelerde siber-fiziksel sistemlerin kullanılmasının; insanlardan neredeyse bağımsız olarak kendi kendilerini koordine ve optimize ederek üretim yapabilecek 'Akıllı Fabrikalar' olduğu dile getiriliyor. Uzmanlar, Sanayi 4.0 stratejisinin gerçekleşmesi durumunda; üretim süresi, maliyetler ve üretim için ihtiyaç duyulan enerji miktarı azalacağını, üretim miktarı ve kalitesi artacağını kaydediyor.

Avrupa, yıllık 140 milyar Euro yatırım yapacak
Gelişmiş ülkeler, Sanayi 4.0'ın sunduğu otomasyon esnekliğiyle verimliliklerini artırmayı hedefliyor. Bu şekilde sanayide azalan rekabet güçlerini yeniden kazanmayı öngörüyorlar. Yükselen ekonomiler ise Sanayi 4.0 ile daha daha yenilikçi ve katma değerli ürünler üreterek refah seviyelerini artırma fırsatlarını kovalıyorlar. Sanayi 4.0 üzerinde çalışan ülkelerde konuya özel pek çok çalışma grupları kuruluyor. Standartlar, Ar-Ge, internet güvenliği, hukuk ve yaşam boyu eğitim en sık karşılaşılan çalışma gruplarından. Her ülke kendine göre strateji belgeleri oluşturuyor, yasa ve yönetmelikler üzerinde tartışıyor, yatırım ve teşviklerini yönlendiriyor.

2020 yılına kadar sadece Avrupa’da, bu alanda yıllık 140 milyar Euro’luk yatırım gerçekleştirilmesi bekleniyor. Ayrıca yine 2020 yılında nesnelerin interneti aracılığıyla 14 milyar cihazın birbirleriyle etkileşime geçmiş olması planlar arasında.

Diğer yandan Sanayi 4.0’a; Çin’in ucuz emek ve kopya edilmiş bilgiye dayalı kitlesel üretiminin önüne set çekebilmek için Batılı ülkeleri kişiye özel nitelikli tasarımı öne çıkardığı bir model olarak da bakılabileceği dikkat çekilen konular arasında.

Dışında kalamayız!
Batı, harıl harıl dördüncü sanayi devrimine çalışırken Türk sanayisi ne düşünüyor? Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, ‘Iskalama lüksü yok!’ derken, Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir, dünyada olup bitene bakmak gerektiği görüşünde. Dünya Gazetesi’ndeki yazılarıyla sanayinin nabzını tutan Dr. Rüştü Bozkurt’a göre ise sanayi 4.0’ın altı iyi doldurulmalı… OSTİM Teknoloji A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Sedat Çelikdoğan’ın altını çizdiği husus ise devlet politikası…

Fikri Işık-Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı
“ISKALAMA LÜKSÜMÜZ YOK”

Dünyanın hızla 4.0'a, yani dördüncü sanayi devrimine gittiğini belirten Bakan Işık, dördüncü sanayi devriminin ıskalanmaması gerektiğini ifade ediyor. Türkiye'nin ilk üç sanayi devrimi tribünden izlediğini ifade eden Işık, "Dördüncüyü ıskalama gibi bir lüksümüz yok. Bütün paydaşlarla dördüncü sanayi devrimine hazırlanmalıyız." diyor.

Işık şunları vurguluyor: “Robotların insanlarla aynı ortamda çalıştığı ve düşük beceri gerektiren işlerin tamamının robotlar tarafından yapıldığı bir model bu. Bu ne demek? Mesleği olmayan insanların işsiz kalacağı, yüksek nitelikli insanların daha fazla iş bulacağı bir döneme giriyorsunuz. O robotun yazılımı yapacak nitelikteyseniz siz çok aranan insan olacaksınız. Yapılan bir çalışmada 600 bin düşük becerili işlerde çalışan insan işini kaybederken, 1 milyon yüksek becerili insan işe alınacak." Işık ayrıca yenilikçi ve yeşil üretim anlayışıyla hazırladıkları yeni Üretim ve Reform Paketi’nde 4. Sanayi Devrimi’nin gereklerini yapabilecek yasal altyapıyı oluşturacaklarını kaydetti.

Nurettin Özdebir-ASO Başkanı
“TAKİP ETMEYEN AYAKTA KALAMAZ”

Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, sanayicilerin, işletmelerin sorunları içerisinde etrafta neler olup bittiğini çok fazla takip edemediğini belirterek, "Deve kuşu gibi kafasını işletmesinin içine sokan sanayiciler, dünyada olup bitenlerin farkına varamaz ve başarılı olamaz.” diyor. Özdebir, dünyada olup bitenleri takip edemeyen işletmelerin artık ayakta kalmasının zor olduğuna işaret ediyor: “Her geçen gün hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline gelen teknolojiyi tüm işletmelerimizin yakından takip etmesi ülkemizin ve işletmelerimizin yararına olacaktır.”

Erdal Bahçıvan-İSO Başkanı
“DEĞER ZİNCİRİ KÖKTEN ETKİLENECEK”

Geleceğin dünyasında yeni teknolojilerin hayata geçmesi ile birlikte, mevcut ihtiyaçların karşılanmasında yeni yollar bulunacak ve sanayideki mevcut değer zinciri kökten etkilenecektir. 4. Sanayi Devrimi’ne dönüş, firmaları iş yapış şekillerini gözden geçirmek zorunda bırakacaktır.

Ender Yorgancılar-EBSO Başkanı
“UYUM SAĞLAYAMAYAN KAYBEDECEK”

Bizim de politikalarımız 4. Sanayi Devrimi doğrultusunda güncellenmelidir ki, yüksek gelirli ekonomiler grubuna dahil olabilelim ve bu gelişmelerin dışında kalmayalım. Topyekün bir seferberliğe ihtiyacımız olacak. Aksi takdirde kaçınılmaz bir son olan, rekabet gücünü kaybetme ve küresel ekonominin gerisinde kalarak vasatlıktan çıkamama ile karşı karşıya kalacağız. Çünkü Sanayi 4.0’a uyum sağlayamayan kaybedecektir.

Dr. Rüştü Bozkurt-Dünya Gazetesi Yazarı
“TANIMLAMA VE UYGULAMA DOĞRU YAPILMALI”

Deneyimli yazar, yeni kavranmaya başlanan sanayi 4.0’ın bir moda olmadığını ve Türkiye’nin istese de istemese de bundan etkileneceğini söylüyor. Gelişmeleri Türkiye açısından pozitif bulduğunu belirten Rüştü Bozkurt, buna rağmen tanımlamanın ve uygulamanın doğru yapılamaması halinde, bunun katma değere dönüştürülme şansının kalmayacağını aktarıyor.

Almanya ve ABD’nin fırsatlarına Türkiye’nin de eşit mesafede olduğunu söyleyen Rüştü Bozkurt, “Siz işinizi geliştirmeyi bir sevda haline getirseniz, bu konuyu iyi yorumlayıp uygulamaya geçerseniz, ülke olarak bu milli fırsattan istifade etmiş oluruz.” diyor.

Prof. Dr. Sedat Çelikdoğan-OSTİM Teknoloji A.Ş. YKB
“DEVLET POLİTİKASI GEREKLİ”

Çelikdoğan, devlet politikası boşluğuna işaret ediyor: “Buralarda öncelik şudur; uluslararası bir firmanız vardır o yapacaktır; yaparken de devletin politika desteği gerek. Almanya, ABD gibi ülkeler bunu politika haline getirmiş. Gelişmiş ülkelerde kişi başı milli gelir çok arttığı için insan maliyetleri yükseliyor. Bu, onlar için bir problem. Karşısında da gelişmekte olan ülkeler var. Çin’de çok insan var; iş sahası açması lazım. Emek yoğun olarak çalışıyor. Bunlarla da rekabet etmek zorunda. Bunu nasıl halletmesi lazım? Bunun yolu; otomasyon.

4.0; her şeyde karar verici olarak insanı kullanmak yerine, makine ve ekipmanları akıllı hale getirip konuşturmaya çalışıyor. Sebebi, insanı biraz daha verimli, üst seviyelere çekmek için. Sürdürülebilirlik noktasında ise; robotlar olduğu zaman işiniz kolay. Maliyetleriniz düşüyor, rekabetçi hale gelebiliyorsunuz. Bu durumda da insanın beynini Ar-Ge’de kullanmaya doğru gidiyorsunuz. İnsan, kabiliyetlerinin yüksek olduğu yerlerde kullanılmaya çalışılıyor. Ar-Ge sayısı arttığı için bu alanda çalışanlar daha nitelikli ve yüksek ücretlerle çalıştırabilir hale geliyorsunuz.

KOBİ’lere yavaş yavaş yansıması olacaktır. Kullanılacak aletler, bunların arasındaki iletişimlere hazırlanacaksanız, işiniz varsa geçmek zorundasınız.”

BAZI TAHMİNLER: Sanayi 4.0, 10 ile 20 yıl içinde entegrasyonunu tamamlayarak firmalar tarafından uygulanabilir hale gelecek. İlk aşamada donanım ve yazılım bölümünün hayata geçmesi bir problem teşkil etmeyecek gibi görünüyor. Üretim süreçlerinde kullanılacak makinelerin hepsinin Sanayi 4.0'ın standartlarına uygun hale getirilmesi ve programlanmasının kolay değil. Bu yeni vizyon beraberinde yeni yatırımları da getirecek.  İnternet üzerinden veya bulut tabanlı bir teknoloji aracılığıyla, büyük miktarlarda bilgi paylaşımında bulunan birbirine bağlı cihazlar belli bir güvenlik ihlaline de ortam hazırlamış oluyor. Yarının çalışanları için çok daha yüksek kalitede bir eğitim gerekecek. Nitelikli iş gücüne talep artacak.

Tüm hakları Ostim Sanayi Bölgesi İşletme Kooperatifine aittir